Milliyet'te yayınlanan habere göre:
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.
Tanık sıfatıyla dinlenen FETÖ itirafçısı eski astsubay Uğur K. olay tarihinde Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığında görev yaptığını, FETÖ ile öğrencilik yıllarında tanıştığını anlattı.
Darbe girişimi öncesine kadar örgütle bağının devam ettiğini belirten Uğur K, astsubaylığa hazırlandığı dönemde FETÖ mensuplarının kendisine yardımcı olduğunu ve sınav sorularını örgüt mensuplarına verdiklerini söyledi.
Tanık Uğur K. "Sınav sorularını bize verdiler. Bucak sorumlusu olan Cüneyt diye bildiğimiz kişi tarafından verildi sorular. Bunun üstünde bir de Burdur sorumlusu vardı ancak ben onu tanımıyorum. Bizi örgüt evine götürdüler, burada slayt halinde sınavda çıkacak soruları bize gösterdiler. Kur'an-ı Kerim üzerine yemin ettirdiler, 'Soruları bizden aldığınızı kimseye söylemeyin.' dediler." diye konuştu.
Davanın sanıklarından eski astsubay Mevlüt Özyurt'u tanıdığını belirten Uğur K, Özyurt'un örgüt bağına ilişkin bir bilgisinin olmadığını söyledi.
Akıncı Üssü davasının sanığı tanık sıfatıyla dinlendi
Tanık Ali Tiryaki, 15 Temmuz'da binbaşı rütbesiyle KKK Tayin Daire Başkanlığında görev yaptığını, kendisinin Akıncı Üssü darbe davasında yargılamasının sürdüğünü ifade etti.
Olay günü saat 18.00'e kadar mesaisine devam ettiğini, ardından evine gittiğini anlatan Tiryaki, Harekat Merkezinden aranarak mesaiye çağırılması üzerine Abdullah Demir, Mehmet Cantürk, Nevzat Bilir ve Murat Kale ile kışlaya gittiklerini ancak içeri alınmadıklarını belirtti.
Burada yaptıkları telefon görüşmeleri üzerine Genelkurmaydan emir verildiğini ve terörle mücadele harekatı kapsamında Akıncı Üssü'ne gitmelerinin söylendiğini iddia eden Tiryaki, saat 23.00'ten sonra vardıkları üste bir süre beklediklerini anlattı.
İlerleyen saatlerde Demir'e gelen telefon üzerine KKK'ye dönmek istediklerini ancak giriş çıkışların yasak olduğunun söylenerek çıkışlarına izin verilmediğini ifade eden Tiryaki, herhangi bir olaya karışmadıkları halde sabah saatlerinde polislerce düzenlenen operasyon sonrası gözaltına alındıklarını dile getirdi.
Tiryaki, 15 Temmuz akşamı KKK harekat merkezinden kendisini arayan kişinin kim olduğunu bilmediğini söyledi.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
Kaynak: MİLLİYET
Kaynak Url:

1 Yorumlar
Hakikaten akılalmaz bir çifte standartlı osym açıklaması kimi kastediyor belli değil herkesi zan altında bırakıyor devlet ciddiyeti içermeyen garip bir açıklama
YanıtlaSilhttps://www.drtus.com/forum/viewtopic.php?f=74&t=106788
http://stetuskop.com/showthread.php?t=4309&page=20
ÖSYM BASIN AÇIKLAMASI (16.09.2014) Gazetelerde Yer Alan Asılsız İddialar
Bugün bazı günlük (MİLLİYET, AKİT) gazetelere ilan vererek, 2014-TUS/DUS Sonbahar Dönemi sınavı ile ilgili asılsız iddialarla Sayın Cumhurbaşkanımızı ve Sayın Başbakanımızı yanıltıcı mahiyette açık mektup yazan bir grup isim (Dr.Alp KARATAŞ Uz.Dr.Rıza ERÖKSÜZ Ahmet KANDEMİR Sancar VAROL Fatih KARAASLAN Bünyamin YILDIRIM Mahmut ÇELİKKANAT Uz.Dr.Uğur DEMİRCİ Osman GÜLSEVER Sinan TÜRKMEN Ayşe KARAGÜR Mustafa Kemal ŞAHİN İbrahim YAĞCI Taner ENGİN Yasin ÇELENK,Emine Doc.drAVCI HÜSEYİNOĞLU Seyran KÖKSAL Elif TEKE Ceylin KARA Ali İsmail SANCAK Fatmagül SARI Erhan PARLAK Nilay KUZU Erdal KARACA Pınar SÖNMEZ Ahmet SANCAK Pervin SARACA Adil BOZPINAR Serkan VURAL Sönmez ERDOĞAN Yusuf DEMİR Aysun YILMAZ Lale DEMİRKAYA Sadi KORKMAZ Sedat ÖZKAN Beytullah KISA Emrah KESKİN Burhan Cenap KOÇTAŞ Fatma Merve ÇELİK), ÖSYM'yi ağır suçlamalarla töhmet altında bırakacak ifadeler kullanmışlardır.
Modernize edilmiş teknolojik altyapısı ile ÖSYM, yapmış olduğu her işlemi saniyesi saniyesine kontrol altına almış ve her saniyenin hesabını verebilecek duruma gelmiştir.
ÖSYM'nin sınavlarında sorduğu her bir soru farklı zamanlarda çok sayıda akademisyen tarafından titizlikle hazırlanmakta ve denetlenmektedir. Buna rağmen bazı sorular, ortaya çıkan ve çoğu zaman da esasa ilişkin olmayan ancak mutlak adalet bakımından gerekli olduğu düşünüldüğünden, sınav sonrasında adayların verdikleri cevapların analizi ve bilim kurullarının görüş ve tavsiyeleri ile ÖSYM Yönetim Kurulu tarafından iptal edilmektedir. Ancak, sürekli değişerek gelişen ve tıp gibi son derece geniş bir alanda farklı yorum ve bakışlara dayanılarak çoğu zamanda umulmadık biçimde (?) mahkemeler tarafından iptal edilen sorular da olmaktadır.
İlanda yer alan ve iddiadan ibaret gerçek dışı bazı hususlar incelendiğinde; ÖSYM hiç bir zaman adaylara, iddia edildiği gibi,"soruları ezberle" demez, Veri tabanında değişiklik yaparak herhangi bir kişiye sağlanacak haksız bir kazanç, karşılığında ağır cezaları gerektirmektedir. Bu ve benzeri düzenlemeler 6114 sayılı Kanunda açıkça yer almıştır, ÖSYM hiç bir adaya asla haksız kazanç temin etmez.
Söz konusu ilan, ticari malzemesi giderek tükenen bir TUS hazırlık dersanesinin (TUSDATA? TUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) organizasyonu olup asla itibar edilmemelidir. Toplam 39 ismin yer aldığı ve bu isimlerden de sadece 13'ünün 2014 yılında TUS/DUS sınavlarına girdiği halde “Tüm adaylar adına” açıklama yapıldığı iddiası tam karşılığı ile gerçek dışı ve gülünçtür. Mezkur(?DAHA ÖNCE ZİKREDİLMEDİ, MEZKUR DEĞİL TUSDATA? DUSDATA? TUSEM? DUSEM? TUSTİME? E-TUS? TUSWORLD?) dershanenin bu saldırılarını yönetmekle görevli olduğu sosyal medya paylaşımlarından anlaşılan, listede ismi bulunan, dershane idarecisi kişinin, bu dershaneye bir şekilde bağlı kişileri organize etmek suretiyle infial ve aynı zamanda reklam amaçlı böylesi bir girişimde bulunduğu açıktır. Kaldı ki, ÖSYM’nin oluşturduğu teknik altyapı sayesinde malum dersane sahibi olarak tanınan diğer bir kişinin (Uz.Dr.Ahmet ERKEK?, Uz.Dr.Sami SELÇUKBİRİCİK?,Sema SELÇUKBİRİİCK, Dr. İdris ŞAHİN? Dr.İlker Ulaş SUNGUR?, Dr.Gökhan ERSOY,Fatih SELÇUKBİRİCİK Ercan ÖZTÜRK? Emrah KABATAŞ? Salih AYDIN? Prof.Dr.Osman ERER?,Hümeyra ÖZKAYA? Tolga BİÇER? Mehmet Ali Gülçelik? Anıl ÇUBUKÇU? Şadin Balsak?, Ahmet Cevdet Çitoğlu?, Murat Erkeçoğlu?) de eski bir tarihte (Tarihlerde) başkasının yerine sınava girdiği tespit edilmiş, ancak başlatılan soruşturma zaman aşımı dolayısıyla akim kalmıştır.
ÖSYM, sadece hak edene hak ettiğinin verilmesini gerçekleştirmek amacıyla sınav güvenliğinden taviz vermeksizin ölçme kalitesini korumaya yönelik faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecek ve Türkiye için olabilecek en asfa güvenilir sınav sistemini sürdürmeye devam edecektir.